Hava Riski Altında Olan İşletmeler
Lojistikten enerji sektörüne birçok işletme hava riskine karşı süreçlerinde karar alırken hava riskini bu mekanizmaya dahil etmelidir.
Tarım ve bahçecilik sektörü, şiddetli yağışlar veya kuraklık nedeniyle hasat verimliliği ve ürün kalitesi açısından risk altında olabilir. İnşaat ve yapı endüstrisi, fırtınalar veya yoğun kar yağışları gibi hava olaylarıyla mücadele ederken proje zamanlamalarını ve güvenliği tehlikeye atabilir.
Ulaşım ve lojistik sektörü, kar yağışları veya şiddetli rüzgarlar nedeniyle taşıma güzergahlarında aksamalar yaşayabilir ve teslimat süreçlerinde gecikmeler meydana gelebilir.
Turizm ve eğlence sektörü, beklenmedik hava değişiklikleriyle tatil planlarını bozmak zorunda kalabilir ve açık hava etkinliklerini iptal etmek durumunda kalabilir.
Enerji üretimi sektörü, rüzgar enerjisi için düşük rüzgar hızları veya güneş enerjisi için bulutlu günler gibi hava koşullarının enerji üretimini etkileyebileceği riskleriyle karşı karşıya olabilir.
Sağlık hizmetleri sektörü de sıcaklık dalgalanmaları veya hava kirliliği gibi faktörler nedeniyle acil servis yoğunluğu ve sağlık sorunlarında artışlarla baş etmek zorunda kalabilir.
Hava Risklerinin İşletmelere Etkileri
Yüksek etkili hava olayları, işletmelerin neredeyse tüm faaliyetlerini derinden etkiler.Bu doğal olaylar küresel ekonomilere yıllık milyarlarca dolarlık zarara sokabilmektedir, çalışanların güvenliği ve verimlilik düzeylerini etkiler ve lojistik ve dağıtım kanallarını tehlikeye atar.
FEMA verilerine göre, ABD'deki küçük işletmelerin %40-60'ı doğal afetlerden sonra hiçbir zaman yeniden açılmaz. ABD Küçük İşletmeler İdaresi (SBA) ayrıca, felaketlerden etkilenen şirketlerin %90'ının iki yıl içinde başarısız olduğunu tespit etmiştir. Bu verilerin ışığında yeterli ekonomik gücü elde edememiş işletme sahiplerinin yarısı maruz kaldığı aşırı hava olaylarından sonra işletmelerini tamamen kaybetmektedir.
Tarım, inşaat, turizm ve enerji şirketleri gibi dış mekan etkinliklerine dayalı endüstriler en büyük darbeyi alırlar. Ancak hiçbir sektör havaya karşı %100 güvende değildir.
İklim Değişimi İle Birlikte Artan Risk
İklim değişiminin etkileri son yıllarda yüksek oranda daha hissedilir hale geldi. İklim değişimi kaynaklı yaşanan aşırı hava olaylarındaki artış ve ekonomik sonuçları 2010 yılından sonra inanılmaz bir artış gösterdi.
NCEI tarafından paylaşılan grafiğe göre yaşanan aşırı hava olayları ve buna bağlı ekonomik kaybın 1980’lerden günümüze yaklaşık olarak 5 kat artığını söyleyebiliriz. Grafikte dikkat çeken başka bir nokta ise en fazla artan olayın fırtınalar olduğu. Bunun iklim değişimi kaynaklı artan deniz suyu sıcaklıkların sonucu gerçekleştiğini söyleyebiliriz.
Son 50 yılda iklim değişikliğine bağlı doğal felaketlerin artan frekansı ve şiddetiyle birlikte 2.69 trilyon dolarlık zarara açıklanmıştır, iş sürekliliği konusunda hava zekası yaklaşımının daha da önemli hale gelir.
Hava Değişkenliğine Karşı Hassas Noktaların Belirlenmesi
Dayanıklı bir yanıt planı oluşturmanın ilk adımı, işletmenizin hava değişkenliğine karşı hassas noktalarını belirlemektir. Bu konuda bir uzman tarafından yardım almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Tahmin edilemeyen hava desenleri stratejik ve operasyonel zayıflıkları ortaya çıkarabilir. Bu potansiyel zayıf noktaların detaylı bir şekilde değerlendirilmesi, sadece süreci yönetme konusunda proaktif karar almanızı sağlamakla, aynı zamanda işletmenizin çeşitli yönlerinde gelişim fırsatı sağlar.
Örneğin bir üretim işletmesi sahibi için havaya karşı dikkat gerektiren süreçlerden bazıları, tedarik zinciri operasyonları, ulaşım lojistiği, tesis altyapıları ve tüketici talebindeki değişim. Bu gibi işletme özelinde hedefe yönelik stratejiler geliştirilmesi için Buluttan Hava Zekâsı ile birlikte çalışabilirsiniz.
İşletmenize Özel Hava Göstergeleri İle Her Zaman Güvenli Tarafta Yer Alın
Zayıf noktalar belirlenip değerlendirildikten sonra, hava ile ilişkili acil durumlarla başa çıkmak için sağlam protokoller oluşturulmalıdır. Bu protokoller oluşturulurken hava riskleri sektörünüz ve konumunuz üzerinde özenle analiz edilmelidir. Zayıf noktalar ele alındığında ve acil durum protokolleri yerine getirildiğinde, işletmeniz gelecekteki bozulmalarla yüzleşirken operasyonel bütünlüğünü koruyarak daha iyi bir konuma gelir.
Risk Analizi ve Değerlendirme: Coğrafi konumunuz ve sektörünüz için hava risklerini detaylı şekilde analiz edin. Örneğin, sel riski olan bir bölgedeyseniz, bu riski belirleyin ve nasıl önlemler alabileceğinizi değerlendirin. İşletmenizin faaliyet gösterdiği mevsimlerde olası hava olaylarını da göz önünde bulundurun.
Acil Durum Planı Oluşturma: Riskleri belirledikten sonra, her bir risk için detaylı bir acil durum planı hazırlayın. Bu planlar, olayın büyüklüğüne ve ciddiyetine göre farklı senaryolara uygun olarak tasarlanmalıdır. Örneğin, hafif bir sel durumunda alınacak önlemlerle bir felaket durumunda alınacak önlemler farklı olacaktır.
Yedekleme ve Kurtarma Sistemleri: Ana operasyonlarınızı etkileyebilecek hava koşullarına karşı yedekleme ve kurtarma sistemleri kurun. Örneğin, elektrik kesintilerine karşı jeneratörler veya veri kaybına karşı yedekleme sistemleri gibi.
Sürekli İyileştirme: Acil durum planlarınızı düzenli olarak gözden geçirin ve güncelleyin. Gerçek yaşam senaryolarında test ederek planların etkinliğini değerlendirin. Bu şekilde, işletmenizin daha da dayanıklı hale gelmesini sağlayabilirsiniz.