Buluttan Small Talks'un bu bölümünde Sevim Aydın Kotil ile karşınızdayız. Sevim bugün Buluttan İş Geliştirme Lideri olarak neler yaptığını, Buluttan'ın geleceğine dair görüşlerini ve yapmaktan keyif aldığı şeyleri bizlerle paylaşıyor.
Gökmen: Sevim merhaba. Hoşgeldin. Bugün Buluttan Small Talks'ta Sevim Aydın Kotil ile beraberiz. Nasılsın?
Sevim: İyiyim, sen nasılsın?
Gökmen: Ben de iyiyim. Çok teşekkürler. Bugün birazcık Sevim kimdir? Neler yapar? Meteorolojiye nereden yolu düşmüştür? Buluttan ile nasıl kesişmiştir yolu? Neler görüyor? Nasıl bakıyor hem Buluttan'a hem de Weather Intelligence, hava zekası sektörüne? Biraz bunlardan bahsetmek istiyoruz. Önce Sevim kim ile başlayalım mı? Ben tanıyorum ama eminim herkes tanımak ister.
Sevim: Başlayalım. Sevim aslında şu anda ARGE kökenli bir iş geliştirmeci diyebilirim. Aynı zamanda bir anne. Bir yaşında bir oğlum var.
Gökmen: Ali Bey'e selamlar.
Sevim: Ali Bey'e selamlar. Aklımızdan gitmiyor. Ben aslında yaklaşık böyle bir 8 sene kurumsal dünyada ARGE mühendisliği yaptım. Aslen makine mühendisiyim. Endüstri mühendisliği yüksek lisansım var. Severek de çok aslında uzun süre ARGE mühendisliği yaptım ama 8 sene sonra artık kendimi denemek istedim. Hep öyle söylüyorum. Büyük makinenin küçük çarkı olmaktansa küçük bir makinede büyük bir çark olmayı deneyeyim. Biraz kendim deneyeyim diye start-up dünyasına geçiş yapmıştım. 3 sene farklı bir yerde çalıştıktan sonra.
Gökmen: Hatırlıyorum.
Sevim: Evet, beraber. Gökmen Güven’le beraber çalıştıktan sonra, şimdi kendimi Buluttan’da buldum. Şu an iş geliştirme lideri olarak görev alıyorum.
Gökmen: Ne güzel ki bir adım atmışsın. Nasıl şu ana kadar testler? Yolunda mı?
Sevim: Valla güzel gidiyor. Yani burası çok keyifli. Ekip çok keyifli. Uzun süredir bir tecrübem olduğu için biraz artık bulunduğum ortamda kendimi rahat hissetmeyi, keyifli çalışmayı öncelik olarak alıyorum. Buluttan’da şu anda çok memnunum o açılardan.
Gökmen: Süper valla, çok mutlu ediyor duymak çünkü zaten sürekli beraberiz, konuşuyoruz ama hem senin işte Unilever’de Arçelik’te bir sürü yıllarca ARGE tecrüben var. Hem onun üzerinde bazı kararlar alıp bir şeyleri seçerek ilerlediğin için zaten kağıt üzerinde de belli. Dolayısıyla epey bir mukayese yapabiliyorsundur diye düşünüyorum. Duymak çok keyifli, mutlu edici. Peki Sevim neler yapar normalde Ali'yle ve işle uğraştığı zamanlar dışında geriye kalan zamanlarda.
Sevim: Aslında çok farklı alanlarda hobilerim var. Yani resim çizmeyi çok seviyorum. İşte dikiş dikmeyi öğrenmeye çalıştım bir dönem. Aynı zamanda gezmeyi yani birçok hepimiz gibi aslında ama gezmeyi çok seviyorum. Olabildiğince kendime vakit ayırmaya çalışıyorum.
Gökmen: Anne iken biraz tabii yeni anne iken zordur diye tahmin ediyorum.
Sevim: Evet. Şu anda ayıramıyorum ama böyle ayırdığım dönemlerim olmuştu. Tekrar döneceğim. Şu anda keyifle evde anneliğimi yaşamaya çalışıyorum. Bir yandan da meteoroloji öğreniyorum.
Gökmen: Zor mu öğrenmek sence? Nasıl yani? Sen şimdi zaten, makine mühendisliği üzerine endüstri mühendisliği. Rahat öğrenebileceğin bir şey ama yine de bambaşka bir alan.
Sevim: Yok, bambaşka bir alan. Yani ben makine mühendisliğindeyken biz akışkanlar mekaniği gibi dersler alıyorduk. O yüzden aslında işin ne kadar kompleks olduğunu birazcık biliyordum. Yani ne kadar bir kaos teorisi üzerinden karmaşık bir şey olduğunu biliyordum. Ama bu işin içine girince bambaşka bir dünya açıldı benim için de. O yüzden şu anda hem detayı öğrenmeye çalışıyorum hem de birazcık daha makroda kalıp aslında bunu en kolay nasıl anlatırız herkese, benim iş geliştirme bakış açımla onu anlamaya çalışıyorum. Çünkü hava durumunun şöyle komik bir tarafı var. Bizim ailede biz aslında hava durumuyla çok ilgiliyizdir. Yani benim babaannemden itibaren herkes havayla çok iyi. Aa yağmur yağacakmış. Aa işte kar yağacakmış. Devamlı böyle bir muhabbet vardır ve niye bilmiyorum yani. Şimdi baktığımızda da aslında bizim hayatımızı çok ciddi etkiliyor.
Sevim: İlk ben senin Buluttan'a geçtiğini öğrenince ve Buluttan'ın ne iş yaptığını öğrenince: İlk hava durumu firmaları nasıl etkiliyor olabilir? Bu işten nasıl para kazanıyorlar acaba diye kafamda soru işareti olmuştu. Sonra detay düşündüğümde aslında biraz da işin içine girince hayatımızı ne kadar etkilediğini gördüm. Yani şimdi sabah hepimiz açıp bakıyoruz Buluttan aplikasyonundan hava nasıl olacakmış diye. İşte yağmur yağacakmış, çok sıcak olacakmış. Sanki hani böyle çok edilgen gibi duruyor ama değil. Ona göre bir sürü aksiyon alıyoruz ve etkileniyoruz. Sadece ne giydiğimiz değil. Çok sıcaksa bu sefer trafik etkilenebiliyor. Nerede çalışacağınız etkilenebiliyor. Klima var, buraya gideyim gibi. Günlük hayatımızı çok etkiliyor aslında. Bu açıdan bakıldığında firmalara, şirketlere de operasyonel, finansal açıdan ciddi etkileri var. Ama bunu böyle düşünmeden sanki hava durumuyla ilgili edilgen kalıyoruz gibi. Detayına inmediğiniz zaman öyle hissediliyor.
Gökmen: Sonuçta havayı kontrol edemiyorsun. Ne yapabilirsin ki?
Sevim: Ama aslında öyle değil. Planlama açısından çok ciddi farklar yaratabiliyoruz.
Gökmen: Aslında öyle deyince, az kaldı, kontrol etmeye yaklaşıyoruz diyeceksin zannettim.
Sevim: Çok az kaldı Buluttan’ın bir sonraki ürününde. Yok, şu an şimdilik değil. Bu iki dünyayı kendim için birleştirmek, sadece hava durumu bugün nasılmış diye kontrol eden Sevim'den, şu anda bunu işe çevirmek, profesyonel hayatı etkilemek, işin detayını öğrenmek, teknolojisini öğrenmek beni şu anda çok heyecanlandırıyor.
Gökmen: Harika. Yani şu anda bir dönüşüm yaşandığını düşünüyoruz biliyorsun. Bir paradigma değişimi aslında. Daha fazla yatayda veri kanalından istifade edebiliyoruz daha önce olmayan veri kanalları. Dikeyde daha kaliteli sensörler, daha tutarlı verilere erişebiliyoruz. Sayıca bunlar artıyor. Kapasiteleri artıyor. Bu veri kaynağını zaten kuvvetlendiriyor. Bir taraftan da işlemci güçleri, işlemcilere erişim, işlemcilerin hızları, performansları olağanüstü geliştiği için ikisini birleştirdiğin zaman aslında daha tutarlı ve daha önceden bir şeyleri tahminleme olasılığı artıyor. Burada da biz de kendi tahmin motorumuzla aslında, kendimize münhasır bir yöntemle bu modellemeleri yapıp en tutarlı tahminlere ulaşmaya çalışıyoruz. Ve bunun için de aslında doğru bir zaman, doğru bir yöntemle, doğru bir yerde, doğru insanlarla bir şeyler yapıyoruz. Bence bunun en büyük kıymetlerinden bir tanesi bu diye düşünüyorum. Son olarak aslında buraya şimdi biz ekibimiz kadar güçlüyüz yani her şeyden önce. Bu ekibi de doğru motivasyondaki, doğru kapasitedeki, doğru yaklaşımdaki insanlarla birlikte genişletmeye çalışıyoruz. Her seviyeden ekip arkadaşlarımız var. Burada sen ne söylemek istersin? Yani hem meteoroloji mühendislerine olabilir. Hemen karşıdayız zaten. Aşağı yukarı el sallasak bölümden görülüyor. Hem meteoroloji mühendisi olmayan bu işin belki meteorolojik model tarafında değil ya da ürün tarafında değil ama birçok alanında başka disiplinlerden insanlar çalışıyor. Meteoroloji mühendisi kadar da meteoroloji mühendisi olmayan ekipte arkadaşlarımız var. Yeni başvuracaklara, merak edenlere ne söylemek istersin? Gençler olabilir, stajyerler olabilir. Yani biz nasıl insanlar arıyoruz ya da kimlere uygun olabilir sence buradaki ortam, beklenti?
Sevim: Bana genelde şu soru geliyor. Neden kurumsaldan startupa geçtin? Neden Buluttan? Ben kurumsaldayken şunu fark ettim. Araştırmalarım, okumalarım üzerine de ciddi büyüyen bir şeye oynamak istiyorum. Büyüyen yere oynamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Yani burada bir çalışmak için, mesela senede %05-05 büyüyen bir şirkette, sağlam ama yavaş yavaş büyüyen bir yerde çalışmak var. Bir de bir şeyin çok kat kat büyüyeceğine bet etmek var. İkincisi daha büyük riskli. Daha fazla koşmak gerekiyor. Daha büyük stresler var. Daha fazla sorumluluk alıyorsun. Ama tabii ki sonucu da çok daha sağlam oluyor. Ben ikincisini daha heyecanlı buluyorum. Ve bunu seçerken tabii ki işte birçok startup var, büyüyeceği tahmin edilen bir sürü sektör ve alan var. İnce eleyip sık dokumak lazım. Çünkü harcadığınız zaman çok önemli. Buluttan'ın buradaki farkı da şu, yani sektör olarak işte bu hava zekasıyla yapay zekayı birleştirmesi. Bu Türkiye için özellikle bizim bölge için de gerçekten yeni ve bu açılardan ben kendi analizlerimi yaptığımda ciddi anlamda büyüyeceğini, çok büyük bir büyüme potansiyeli olduğunu düşündüğüm için geldim buraya. Hem burada çalışanlar hem işte şimdiki kariyerleri, sonraki kariyer hedefleri ya da çalışmayanlar için kendi analizlerini bu kapsamda yapmalarını öneriyorum. Çünkü dediğim gibi harcayacakları zaman çok önemli. Eforları, zamanları değerli. Bunu doğru yere koydukları zaman kesinlikle yani adım adım atlayarak hızlı bir şekilde istedikleri emelleri neyse ulaşacaklardır. Yani şeyde kalmamak lazım, homestazda.
Gökmen: Hızlı büyüyen bir yerde sen de hızlı büyüyebilirsin aslında genel itibariyle değil mi?
Sevim: Korkmamak lazım. Böyle riskler almaktan özellikle kariyerlerinin başında böyle riskler almaktan korkmamak lazım.
Gökmen: Peki süper, o zaman hem meteoroloji mühendisi olan, hem meteoroloji mühendisi olmayan, hem mühendis olmayan herhangi bir alanda çalışan, ben meteoroloji, iklime, ilgi duyabileceğimi düşünüyorum. Büyümek, gelişmek, öğrenmek istiyorum, yüksek tempoda çalışmak, yüksek tempoda bir şeyler üretmek istiyorum diyen herkesi bekliyoruz. Çalışmaya, başvurmaya davet ediyoruz. Havanız yerinizde olsun diyoruz değil mi?
Sevim: Havanız yerinizde olsun.
